Wednesday, February 22, 2023

of pain and power

 

"Power is in inflicting pain and humiliation. Power is in tearing human minds to pieces and putting them together again in new shapes of your own choosing."
 
“Of pain you could wish only one thing: that it should stop. Nothing in the world was so bad as physical pain. In the face of pain there are no heroes.”
 
“Never again will you be capable of love, or friendship, or joy of living, or laughter, or curiosity, or courage, or integrity. You will be hollow. We shall squeeze you empty, and then we shall fill you with ourselves." “If you want a picture of the future, imagine a boot stamping on a human face—forever.”
 
bir önceki yazdığım blogdaki mevzu bu üç alıntıyla da anlatılırmış, boğazını sıkıyorlar derken fiziksel acıyı da kastediyordum. insan fiziksel olarak ağrıyınca başka hiçbir şey düşünemiyor, yaşamak sadece acıyı hissetmek ve onla boğuşmaya dönüşüyor. orwell de boğazını sıkarak seni kendilerine benzetmek istiyorlar demiş diye anladım. orwell'in fiziksel acıyla imtihanı neydi acaba? bilemiyorum ama nazilerin deneylerini ve aklını iyi incelemiş olmalı.

Friday, February 17, 2023

having to fight to live

yaşamanın daha kolay olduğu bir zaman vardı. o zamanları hatırlamıyorum artık. hatırlamak şu anı daha da zorlaştırıyor. zaten yeterince uğraşacak şey var hızımı kesen, yavaşlatan, düşündüren, ve üzen. bu demek değil ki yaşamak birkaç dakika, birkaç gün olsa da kolaylaşmıyor. sadece zor bir düzenekte ve ben dengemi bulsam bile, diğerlerinin bocaladığını bilmek rahat hissettirecek mi bilmiyorum.

son günlerde martı kitabını düşünüyorum niyeyse. orda uçuş konstelasyonundan bahsediyordu, önde uçanların havayı yarmasının arkada uçanların işini kolaylaştığı, daha az efor sarfederek uçmaları. öndekiler yorulduğunda arkaya geçiyorlardı. çok hatırlamıyorum bin yıl olmuştur okuyalı ama böyle bir şeydi. işte bir süredir epeydir en önde kanat çırpıyormuşum gibi hissediyorum. önde olmakla ilgili bir metafor değil. zor olmasıyla, ve bir sebeple bu pozisyona itilmemle ilgili, bir süredir fazla çırpınıyorum. gerçek anlamda çırpınmak. arkaya bir türlü terfi edemiyorum. kimsenin öne geçmeye, yerimi almaya de niyeti yok, çünkü ne kadar yorulduğumu görmüyorlar. yaşamak için çırpınmam, çarpışmam gerekiyor. hiç bu kadar gücüm olduğunu bilmiyordum. bunu yaşamaya çalışmak yerine başka şeylere harcayabilirdim. ama cehennem boş, ve tüm iblisler burda, ve boğazını sıkıyorlar. hedef aldıkları sen değil, ruhun, insanlığın. kendilerine benzetmek istiyorlar seni. işte bu mücadelemi yazmanın iyi geleceğini düşündüm. belki de kaydının tutulması gerekiyordur olan, ve olamayan şeylerin.