hayat zaten yeterince kotu, bi de sonunda ölüyosun
Wednesday, February 22, 2023
of pain and power
Friday, February 17, 2023
having to fight to live
yaşamanın daha kolay olduğu bir zaman vardı. o zamanları hatırlamıyorum artık. hatırlamak şu anı daha da zorlaştırıyor. zaten yeterince uğraşacak şey var hızımı kesen, yavaşlatan, düşündüren, ve üzen. bu demek değil ki yaşamak birkaç dakika, birkaç gün olsa da kolaylaşmıyor. sadece zor bir düzenekte ve ben dengemi bulsam bile, diğerlerinin bocaladığını bilmek rahat hissettirecek mi bilmiyorum.
son günlerde martı kitabını düşünüyorum niyeyse. orda uçuş konstelasyonundan bahsediyordu, önde uçanların havayı yarmasının arkada uçanların işini kolaylaştığı, daha az efor sarfederek uçmaları. öndekiler yorulduğunda arkaya geçiyorlardı. çok hatırlamıyorum bin yıl olmuştur okuyalı ama böyle bir şeydi. işte bir süredir epeydir en önde kanat çırpıyormuşum gibi hissediyorum. önde olmakla ilgili bir metafor değil. zor olmasıyla, ve bir sebeple bu pozisyona itilmemle ilgili, bir süredir fazla çırpınıyorum. gerçek anlamda çırpınmak. arkaya bir türlü terfi edemiyorum. kimsenin öne geçmeye, yerimi almaya de niyeti yok, çünkü ne kadar yorulduğumu görmüyorlar. yaşamak için çırpınmam, çarpışmam gerekiyor. hiç bu kadar gücüm olduğunu bilmiyordum. bunu yaşamaya çalışmak yerine başka şeylere harcayabilirdim. ama cehennem boş, ve tüm iblisler burda, ve boğazını sıkıyorlar. hedef aldıkları sen değil, ruhun, insanlığın. kendilerine benzetmek istiyorlar seni. işte bu mücadelemi yazmanın iyi geleceğini düşündüm. belki de kaydının tutulması gerekiyordur olan, ve olamayan şeylerin.
Saturday, September 29, 2012
Thursday, September 20, 2012
Wednesday, September 19, 2012
mamamiya
Monday, February 13, 2012
korkuyla kabullenmek,
arzuyla telaş arasıda bir yerlerde hep gerçek.
önce kendinle konuşmayı öğren.
çok beylik oldu di mi?
anlamıyorum şu hayatta minicik küçücük şeyler böyle matruşka gibi çoğalıyor çoğalıyor ve hayatı güzelleştiriyor son kertede detay.
yalnızca bir mustafa sandal albümü değil.
ve beceriksizlikler beni hayata büyük bağlıyor bazen, bunu da itiraf etmeliyim.
Monday, November 07, 2011
¨İktidar hayatı hedef aldığında, hayat iktidara direniş olur¨
ama ne diyecceğim? güzel planlarım var. güzel arkadaşlarım da var. benim de güzel arkadaşlarım var. bu güzel arkadaşlarımla güzel şeyler yapıyoruz bazen, bu hissi hep seviyorum. bir yere varamayacak olsa da, imkansıza ağıt olsa da her türlü direnişin içimi titreten bir yanı var. örneğin van'a gideceğiz yakın zamanda ve bu çok önemli, orda olmamız gerek. burda da güzel şeyler yapmam lazım, onun için bol bol kahve içip biraz daha fokuslanabilmem lazım. sonrası benim için hep istediğim gibi olacak sanki, en azından şimdilik. bu düşünce müthiş geliyor bana.
şu kan kokusunun kafa düşüklüğünün yanında bir de epey bir zıpırlaşmam, duygusallaşmam, dürtüselleşmem var aynı zamanda. bunlar da hiç kontrol edemediğim şeyler. ama seviyorum. bu rahatlığı seviyorum. bence rahatsızlıklarından patlayacak insanlar var. onlara bakıyorum, onlar gibi olmak hiç iyi değilmiş gibi geliyor. bu rahatlıkla ölene kadar yaşarım diyorum. bence herkes ölene kadar yaşayabilmeli.